top of page

YENİYE GÖRE YAŞAYALIM, KIRMIZI BALIK OLALIM


Çok güzel söylemiş Ahmet Şerif İzgören ; ‘’Dinlemek zeka belirtisidir, konuşmak değil. İnsanlar ağızlarıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az konuşurlardı.’’

Ne yazık ki insanlar ne söylenenleri, ne söylediklerini duyabiliyorlar. Teknolojik bağımlılık seviyemiz yüksek olduğu sürece işitmemizi, görmemizi, tatmamızı, dokunmamızı, koku almamızı sağlayan sağlıklı duyu organlarımızı kaybedeceğiz. Orta yaş ve üzeri insanların genel konuşmalarında eskiye geri dönme isteği hissederiz. Fakat torunlarına teknolojik imkanları sağlayanların genelde kendileri olduğuna da tanık oluruz. Peki hangisinde kalmalıyız? Eskiye mi dönük yaşamalıyız yoksa şimdiki zamana göre mi yaşam kalitemizi belirlemeliyiz?

Şuan yazımı pimapen penceremin önünde, bluetooth ile ek klavyemi laptopuma bağladım, koltuğumun arkasındaki petekten gelen sıcaklığı hissederek, kahvemi yudumlayarak, dizayn edilmiş perdemin görsel açıdan zenginlik kattığı bahçemi izleyerek yazıyorum. Ya da şöyle mi olmalıydı ; şuan yazımı soğuk duvarımın önünde, ellerimi nefesimle ısıtmaya çalışarak, çöp kağıdına tükenen kalemimle yazmaya çalışıyorum…

Elimizdekilerin değerlerini bilsek ve bu imkanlar içerisinde yaratıcılığımızı kullansak daha mutlu olmaz mıyız? Elimizden düşmeyen telefonlarımızı, tabletlerimizi, akşam gözümüzü ayıramadığımız televizyonumuzu, iş üzerinde kullandığımız teknoloji hırdavatlarını mutluluğumuzu bozmayacak kadar ve bize yeni mutluluklar getirecek kadar kullansak? Ne kaybederiz? Ne kazanırız?

Günümüzün en derin problemleri iş tatminsizliği, sevgili, eş tarafından terk edilme veya iletişim problemleri, tabii birde üzerine son zamanlarda yaptırılan estetiklerden dolayı kıskanmalar başladı. Kendimize ben kimim diye sormalıyız. Sen tornavida ile organları civatalanmış android aygıt değilsin. Yoksa öyle misin? Ya da öyleymişsin gibi mi davranıyorsun?

Yoğun iletişim problemleri yaşıyoruz. Duygularımızı doğru ifade edemiyor, yapmak istediklerimizi doğru aktaramıyor ve yalnızlar kategorisine ekleniyoruz. Öncelikle kendi kendimizi motive etmeliyiz. Düzenli uyumalı, sağlıklı besinleri tercih etmeli, spor yapmalı, teknolojik aletlere az zaman ayırmalı, kitaplarımızdan kütüphanemizi oluşturmalıyız. Çok zor değil bunları yapmak çünkü imkanlarımız ve bunlara yakınlığımız fazla. Sadece bu güzel alışkanlıkları erteliyoruz ve tercih etmiyoruz. Cazip gelen kötü alışkanlıklar sizin nefesinizi kısıtlamakta, yaşam kalitenizi her açıdan düşürmekte ve sevdiklerinizden ayırmakta. Her şey kendimize inanmakla başlar. Beynimizi kendi isteklerimiz doğrultusunda yönlendirirsek bu yaşamın kölesi olmayız, yaşam bizim keyif aldığımız mekan haline gelir.

Eski olan eskide kalsın bırakalım. Yeninin bize kazandırdıklarına adapte olup beyin fırtınası yapalım. Daha fazla ne üretebiliriz, daha fazla nasıl kendimizi geliştirebiliriz, daha fazla stresle nasıl baş edebiliriz, daha fazla teknolojiden uzak nasıl yaşayabiliriz.. Hayatımızda kendimiz için daha fazla neler yapabiliriz bunları düşünmeliyiz. Düşünmekten kaçmadan, beynimizin günlük beş dakikasını kendimize hediye etmeliyiz.

İnanın bana çok şey kazanırız. Bırakın arkadaşlarımızı, sevgilimizi, akrabalarımızı, hiç tanımadığımız insanları takip edemeyelim, bırakın son dakika haberlerini okumayalım, bırakın komik veya ilginç sandığımız videoları izlemeyelim. Bunlara zaman ayırmak yerine yanımızdaki insanlarla keyifli sohbetin tadını yaşayalım ( onlarda telefon, tablet ve tv ile ilgileniyorsa sohbet etmek istediğimizi, keyifli zaman geçirmek istediğimizi, ya da birşeyler yapmak istediğimizi söyleyerek dikkatlerini dağıtabilir ayrıca duygularımızı ifade etmiş oluruz) , kitaplarımızdan okuduklarımız üzerine konuşup geleceğe ön görülü yaklaşalım, kendi aile, arkadaş, sevgili albümümüzü, videolarımızı oluşturalım.

Yaşayalım, teknoloji kullanımını sınırlayarak, mutlu olmayı isteyerek ve kendimiz için olumlu şeyler düşünerek kaliteli nefes alalım.. Ve bırakın tüm balıkların içinde biz kırmızı balık olalım.

Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page